Limited Şirket Ortaklarının Sorumluluğu
LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ SORUMLULUĞU
Limited şirket ortağının sorumluluğu kural olarak TAAHHÜT EDİLEN SERMAYE PAYININ ÖDENMESİnden ibaret olup ŞİRKETE KARŞI ve SINIRLIDIR. Bu nedenle şirket alacaklıları alacaklarını ortaklardan isteyemez. Ancak ortakların sorumluluğuna ilişkin bu kuralın istisnaları bulunmaktadır.
1- 6102 SAYILI TTK’DAN KAYNAKLANAN İSTİSNA
Kural olarak şirket ortağının taahhüt ettiği sermayeyi ödemekle sorumluluğu sona erse de iki halde ortaklar ayrıca sorumlu tutulabilirler. Bunlardan birincisi ‘’ek ödeme’’ yükümlülüğüdür.
603.maddede ‘‘ (1) Ortaklar şirket sözleşmesiyle, esas sermaye payı bedeli dışında ek ödeme ile de yükümlü tutulabilirler. Ortaklardan bu yükümlülüğün yerine getirilmesi ancak
a) Şirket esas sermayesi ile kanuni yedek akçeler toplamının şirketin zararını karşılayamaması,
b) Şirketin bu ek araçlar olmaksızın işlerine gereği gibi devamının mümkün olmaması,
c) Şirket sözleşmesinde tanımlanan ve özkaynak ihtiyacı doğuran diğer bir halin gerçekleşmiş bulunması hallerinde istenebilir.
(2) İflasın açılması ile ek ödeme yükümlülüğü muaccel olur.
(3) Ek ödeme yükümlülüğü şirket sözleşmesinde ancak esas sermaye payını esas alan belirli bir tutar olarak öngörülebilir. Bu tutar esas sermaye payının itibari değerinin iki katını aşamaz.
(4) Her ortak, sadece kendi esas sermaye payına düşen ek ödemeyi yerine getirmekle yükümlüdür.
(5) Şartlar gerçekleşmişse, ek ödemeler müdürler tarafından istenir.
(6) Ek ödeme yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılması ancak esas sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının zararları tamamen karşılaması halinde mümkündür. Ek ödeme yükümlülüğünün azaltılmasına veya kaldırılmasına esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümler kıyas yoluyla uygulanır. ‘’
hükmü mevcuttur. Madde düzenlemesinden anlaşılacağı üzere ek ödeme yükümlülüğü ancak şirket sözleşmesinde öngörülmesi ve 1. fıkradaki koşulların oluşması halinde doğar ve ortağa nakdi ödeme borcu yükler.
İkincisi istisna ‘’yan edim’’ yükümlülüğüdür.
606. maddede ‘’(1) Şirket sözleşmesiyle, şirketin işletme konusunun gerçekleşmesine hizmet edebilecek yan edim yükümlülükleri öngörülebilir.
(2) Bir esas sermaye payına bağlı yan edim yükümlülüklerinin konusu, kapsamı, koşulları ve diğer önemli noktalar şirket sözleşmesinde belirtilir. Ayrıntıyı gerektiren konular genel kurul düzenlemesine bırakılabilir.
(3) Şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmiş bir karşılığı veya uygun bir karşılığı bulunmayan ve özkaynak ihtiyacını karşılamaya hizmet eden nakdi ve ayni edim yükümlülükleri, ek ödeme yükümlülüğüne ilişkin hükümlere tabidir.’’
yer alan düzenlemede yan edim yükümlülüğünün şirket sözleşmesinde hüküm bulunması halinde ortaktan istenebileceği belirtilmiş, madde gerekçesinde yan edimlerin konusunu oluşturabilecek haller ‘’Süt, pancar, şeker kamışı, meyve gibi ham ve/veya işlenmiş ürünlerin teslimi, park yeri veya depo yeri sağlanıp kullandırılması, taşıma gibi hizmetlerin sunulması ve benzeri edimler ‘’ örnek kabilinden sayılmış ve kural olarak karşılıksız olmayacağı belirtilmiştir.
2- KAMU BORÇLARINDAN KAYNAKLANAN İSTİSNA
Devlet, il özel idaresi ve belediyelere ait kamu alacağının öncelikle şirketten, şirketten tahsili mümkün değilse müdür/müdürlerden (vergi sorumlusu) ve ortaklardan tahsil edilmesi gerekmektedir. 6183 sayılı AATUHK 35. maddesinde yer alan düzenleme gereğince limited şirketten tahsil edilmeyen kamu alacağından ortak ‘’ Limited şirket ortakları şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.’’ sermaye hissesi oranında sorumlu tutulmaktadır. Ortağın sorumluluğuna şirketten tahsil imkanının bulunmaması halinde gidilebildiğinden sorumluluğun İKİNCİ DERECE olduğunu, sermaye hissesi oranında sorumluluk öngörüldüğünden MÜŞTEREK sorumluluk olduğunu söylemek mümkündür.
YUKARIDA ANILAN DÜZENLEMELER IŞIĞINDA ORTAĞIN BİLGİ ALMA VE İNCELEME HAKKINI, ÇIKMA vs. DİĞER HAKLARINI KULLANIRKEN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ DE GÖZARDI ETMEMESİ GEREKTİĞİNİ SÖYLEYEBİLİRİZ. ORTAĞIN, ORTAKLIĞIN BAŞLANGICI, DEVAMI VE SONA ERDİRİLMESİNDE HAKLARININ YANINDA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ DE GÖZETMESİ İLERİDE KÖTÜ SÜRPRİZLERLE KARŞILAŞMA İHTİMALİNİ AZALTACAKTIR.