6273 Sayılı Kanun Işığında Çek Hukuku

6273 Sayılı Kanun Işığında Çek Hukuku

ÇEK Çek, Ticaret Kanununun 780-823 maddelerinde kambiyo senetlerinden biri olarak düzenlenmiştir. Bunun yanı sıra çek ile ilgili olarak ülkemizde 2009 yılında 5941 sayılı Çek Kanunu da yürürlüğe girmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki Çek Kanunu 2012 yılında uygulama açısından köklü değişikliklere uğramış, özellikle de karşılıksız çek düzenleme fiili 6273 sayılı Kanunla ile suç olmaktan çıkarılmıştır. Bu iki kanun uygulanma açısından özel kanun ve genel kanun ayırımı uygulanacak yani Çek Kanununda hüküm bulunmayan hallerde genel kanun olarak ticaret kanunu uygulanacaktır. HUKUKİ NİTELİĞžİ İTİBARİYLE ÇEK Kanunen emre yazılı bir kıymetli evrak olarak düzenlenen çekin temelinde nitelikli bir havale ilişkisi yatmaktadır. Dolayısıyla çek düzenlenmesinde üçlü bir ilişki ile karşılaşılmakta ve çeki düzenleyen(keşideci), çekle işleyen hesabının bulunduğu bir bankaya(muhatap), lehine çek düzenlenen(lehtar) ya da çeki ondan devralan(hamil) kişiye, kendi hesabına belirli bir bedeli ödeme ve aynı zamanda hamile de çek bedelini muhataptan talep/tahsil etme yetkisi vermektedir. Bunun yanı sıra çek ilke olarak bir kredi değil ödeme aracı olduğundan, çekin bir borcun ifası amacı ile düzenlendiği karine olarak kabul edilir(varsayılır). ÇEK DüZENLENMESİ A) ÖN ŞARTLAR Ticaret Kanunu md 783/1’e göre ‘Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır.’ Anılan hüküm karşılığında çek düzenlenebilmesi için ön şart olarak iki unsur bulunmalıdır: Karşılık ve Çek anlaşması. 1-KARŞILIK Ödeme aracı olarak öngörülen bir çekin ibrazında ödenebilmesi için, düzenleyenin muhatap banka nezdinde(yeri gelmişken TK md 782 uyarınca ‘Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir’) üzerinde tasarrufa yetkili olduğu bir karşılığın bulunmasına bağlıdır. Bu hesap karşılığı para(nakit) olabileceği gibi krediden de ibaret olabilir. Bu karşılığın çekin ödenmek üzere muhataba ibraz edildiği anda mevcut olması gerekli ve yeterlidir. Birden fazla hesapta karşılığın çek yaprağında belirtilen numarada olması gerekir. 2-ÇEK ANLAŞMASI Muhatap huzurunda bir karşılığın bulunması gerekli ise de yeterli değildir. Ayrıca bu karşılık üzerinde çek düzenlenerek tasarrufta bulunabilineceğine dair bir anlaşma yapılması şarttır. Ticaret Kanunu’nda bu anlaşma için herhangi bir şekil şartı öngörülmemiş, bilakis örtülü(zımni) biçimde dahi yapılabileceği ifade edilmiştir. Ne var ki Çek Kanunu’nda bu anlaşma için imzadan bahsetmek suretiyle yazılı yapılmasının şart olduğunu belirtmiştir. Çek anlaşması ile muhatabın asli borcu sözleşmenin diğer tarafının düzenlediği çek bedelini ödemektir. Düzenleyen ise, düzenlediği çekler için muhatap nezdinde yeterli karşılık bulundurma borcunu üstlenmektedir. Ancak muhatabın çek bedelini ödeme borcu üzerine çek düzenlenen hesapta yeterli karşılığın bulunması şartına bağlıdır. Kısmi karşılığı varsa bu bedeli ödemekle yükümlüdür. 3-ÖN ŞARTLAR İÇİN DEОERLENDİRME Her ne kadar çek düzenlenebilmesi için taraflar arasında bir çek anlaşmasının bulunması ve çek düzenlenen hesapta karşılık bulunması şart ise de, bahsedilen her iki şartında gerçekleşmemiş olması zorunlu unsurlarını taşıyan bir çekin geçerliliğine etki etmez. Nitekim TK 783/1 de anılan şartlara uyulmamasının çekin geçerliliğine engel olmayacağı açıkça belirtilmiştir. Bir başka anlatımla çek anlaşmasının bulunmaması ve çek düzenlenen hesapta karşılığın olmaması çekin geçerliliğini kesinlikle etkilemeyecektir. B)ÇEKİN ZORUNLU UNSURLARI Bir senedin çek olarak nitelendirilebilmesi için TK md 780 uyarınca asgari şu unsurları taşımak zorundadır: 1-Çek Kelimesi Bir senedin çek sayılabilmesinin ön şartı ‘çek’ kelimesini içermesidir. ‘Çek’ kelimesi senet metninde yer almalıdır. Çek Türkçe’ den başka bir dilde düzenlenmişse o dildeki karşılığı olmalıdır. 2- Belirli bir bedelin ödenmesi için kayıtsız-şartsız havale Çekin ödenmesinin bir şarta bağlanması, örneğin herhangi bir karşı edimin ifası ya da çekte ‘……. Karşılığında’ gibi ibarelerin yer alması senedin çek vasfını yitirmesi sonucunu doğurur. Uygulamada sıklıkla çekin ön yüzüne ya da arka yüzüne ‘teminat çekidir’ yazılması çekin geçersizliği sonucunu doğurmaz; yeter ki ‘…….. teminatıdır’ yazılmasın. Ayrıca çekle havale edilen kayıtsız-şartsız bedelin senedin üzerinde yer alması ve belirli olması zorunludur. Dikkat edilmesi gereken bedelin belirlenebilir olması değil belirli olmasıdır. Bu miktar Türk parası olabileceği gibi yabancı para cinsi de olabilir. 3-Muhatap Çekin bir diğer zorunlu unsuru ödeyecek kimsenin yani muhatabın belirtilmesidir. Daha önce açıklandığı üzere Türkiye’de ödenecek çeklerde muhatap ancak bir banka olabilir. Mevduat veya katılma fonu kabul etme yetkisi bulunmayan kalkınma ve yatırım bankaları çekte muhatap olamayacaktır. Bunun dışında mevduat bankaları ve katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının Türkiye’deki şubeleri çekte muhatap olma ehliyetine sahiptir. 4-Ödeme Yeri Çekte ödeme yeri özellikle ibraz süreleri ve milletlerarası özel hukuk açısında önem taşımaktadır. Bu nedenle ödeme yerinin de çekte bulunması zorunludur. Ancak TK md 781/2 uyarınca ödeme yerine ilişkin bir açıklığın bulunmaması halinde muhatabın ticaret ünvanı yanında gösterilen yerin; burada birden fazla yer gösterilmesi durumunda ilk gösterilen yerin ödeme yeri sayılacağı belirtilmiştir. Çekte ödeme yerinin il ya da ilçe gibi bir mülki birim olarak gösterilmesi yeterli olup, ayrıca bir adres gösterilmesi şart değildir. 5-Düzenlenme Tarihi ve Yeri Bir çekin geçerli olabilmesi için mutlaka düzenlenme tarihini içermesi ve bu tarihin hem gün ve ay, hem de yıl olarak gösterilmesi zorunludur. Tarih senedin üstünde yer almak kaydıyla yazı ile de rakam ile de yazılabileceği gibi çekin üstünde olmak kaydı ile herhangi br yere de yazılabilir. Çekte gösterilen düzenleme tarihinin hem belirli hem de aynı zamanda ‘mümkün’ bir tarih olması şarttır. Bununla birlikte takvimde bulunmayan günlerin( 31 Şubat 2013, 31 Nisan 2013 gibi) düzenlenme tarihi olarak yazıldığı çeklerde öğreti bu çeklerin geçersizliğini savunurken Yargıtay yaklaşım değiştirerek bu çeklerin düzenlenme tarihi olarak ayın son gününü kabul etmektedir. Düzenlenme yeri çekte açıkça gösterilebilir. Ancak düzenlenme yerinin çekte açıkça düzenlenmemesi halinde çek hemen geçersiz olmayıp, düzenleyenin adı ya da imzasının yanında bulunan yeri düzenlenme yeri olarak kabul edilmiştir. Ne var ki bu iki alternatifin ikisinin de bulunmaması durumunda çek vasfını yitirecektir. Düzenlenme yeri olarak il ya da ilçe gibi bir mülki birim olarak gösterilmesi yeterli olup, ayrıca bir adres gösterilmesi şart değildir. Düzenlenme yerinin gerçeğe uygun olması şart değildir. Yargıtay düzenlenme yerinin ‘….. hiçbir duraksamaya yer açmayacak şekilde anlaşılabilir olması koşulu ile….’ (örneğin:İst. Ank) kısaltılarak yazılmasının da mümkün olduğunu kabul etmiştir. 6-Düzenleyenin İmzası Çekin ön yüzünde ve metni tümüyle kapsayacak şekilde, düzenleyen kişinin ya da yetkili temsilcisinin imzası şarttır. Düzenleyenin imzası mutlaka el ile atılmış olmalı, parmak izi, tasdik edilmiş bir işaret ya da mühür yahut mekanik veya dijital şekilde atılması mümkün değildir. Aynı sonuç elektronik imza için de geçerlidir. 7-Zorunlu Unsurlar İçin Değerlendirme Ödeme için ibraz aşamasında zorunlu unsurlardan en az birini taşımayan senet artık çek olarak işlem görmeyecek; şartları varsa sadece adi havale olarak nitelendirilebilecektir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken düzenleyenin bazı durumlarda çekte bazı zorunlu unsurları düzenlemesi hususunda lehtara yetki vermesi mümkündür(açık çek). Çekte İbraz Süreleri Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdeniz’e sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdeniz’e sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır. Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar. Karşılıksız Çek İlke olarak karşılıksızlık, üzerine çek kesilen hesapta, çekin ibraz için sunulduğu anda çek bedelini ödemeye yetecek oranda bir nakit ya da kredinin bulunmamasıdır. Şu halde karşılıksız çekten bahsedebilmek için şu unsurlara ihtiyaç vardır:
  • Yasaya uygun bir çek düzenlenmeli(zorunlu ve alternatif unsurlar eksik olmamalı ve çeke caiz olmayan bir husus eklenmemeli)
  • Çekin kanuni ibraz süresinde ibraz edilmiş olmalı
  • Karşılıksızdır işlemi yapılmalı(bir bakıma ödenmeme durumunun tespiti)
Lehtar Açısından Karşılıksız Çek ve Prosedür 1- Karşılıksızdır işlemi yapılmalıdır. Bu işlem için muhatap bankaya ibraz süresi içinde ödemek için sunulmalıdır. Banka tarafından çeke karşılıksızdır ibaresini düşürülür. Çek Kanunu m.3/2 uyarınca ‘karşılıksızdır işlemi, kanuni ibraz süresinde ödenmek üzere muhatap bankaya ibraz edilen ve bankanın çek hamiline kısmen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanmayan kısmıyla yapılır’ 2- Karşılıksızdır işleminde çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak bankadan istenir. Bu fotokopi daha sonra başvurulacak makamlarda kullanılacak yani bir nevi ispat faaliyetinde değerlendirilecektir. Hamil bu fotokopiyle müracaat borçlularına veya kambiyo senetleri hakkındaki takip usullerine başvurabileceği gibi ki kambiyo senetlerine özgü takip usulü genel haciz yoluna göre çok daha az zahmetli ve kısadır, Cumhuriyet başsavcılığına talepte bulunurken dilekçesine bu fotokopiyi ekleyebilir ve bunu icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kullanabilir. 3- Bankaya başvuru aynı zamanda savcılığa başvurunun ön şartıdır. Bankaya başvurularak yapılan karşılıksızdır işleminin ardından, 6 ay içerisinde talepte bulunulması halinde cumhuriyet savcısı tarafından çek hesap sahibi hakkında idari nitelikteçek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir. Bu kararın süresi 10 yıldır. Buradan da anlaşılacağı üzere 6273 sayılı kanun ile karşılıksız çek keşide etmek suç olmaktan çıkarılmıştır. 4- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı ayrıca karşılıksız çek düzenleme suretiyle de işlenebilen dolandırıcılık, belgede sahtecilik veya başka bir suçun işlenmesi halinde de verilir. 5- Muhatap banka çeki ibraz eden hamilin açıkça kısmi ödemeye reddetmesi hali hariç olmak üzere kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktardan sorumludur. 6- Çek hamili ya da lehtar karşılıksız çıkan çekin tamamı ya da karşılıksız çıkan miktar üzerinden icra yoluna başvurarak bedeli tahsil edebilir şöyle ki: ·Her icra takibinin ilk aşaması olarak takip talebi ve çek icra dairesine sunulur. ·İcra müdürü kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla ödeme emrini borlu ya da borçlulara gönderir. ·Ödeme emriyle borçluya 10 gün içinde masrafları ödemesi veya mal bildiriminde bulunması, mal beyanında bulunmazsa hapis ile tazyik olacağı ve varsa itiraz ve şikayetlerini sebebine göre 5ila 7 gün içinde bildirmesi belirtilir. ·Karşılıksız çek keşide edenin üzerine kayıtlı taşınır-taşınmaz mallarına, pota çeki hesaplarına ve maaşına haciz konulur ·Hacizli mallar satışa çıkarılarak çek üzerinde yazan miktarın tahsili gerçekleştirilir. ·Belirtmek gerekir kambiyo yollarına özgü haciz yoluyla icra takibi diğer icra takip yollarına göre daha az zahmetli ve kısadır. Keşideci Açısından Karşılıksız Çek ve Sorumluluk 1- Karşılıksız çekten dolayı keşideci hakkında yasaklama kararı verilmeden önce ve sonra bu konuda profesyonel destek alınması şarttır. Aksi halde telafisi mümkün olmayan zararlar doğabilir. 2- Şayet keşideci hakkında cumhuriyet savcılığınca verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı varsa, bu karar idari nitelikte bir karar olduğu için kararın tebliği veya tefhiminden itibaren en geç 15 gün içerisinde sulh ceza mahkemesine başvurulabilir 3- Hakkında yasaklama kararı verilen kişi öncelikle elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankaya iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz Hakkında yasak kararı verilen kişi adına çek hesabı açan banka görevlisine üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir. 4- Ayrıca kararın kendisine tebliğinden 10 gün içinde, düzenlemiş bulduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya vermekle yükümlüdür. Kanun yoluna başvurulmuş olması bu yükümlülükleri ortadan kaldırmaz. 5- Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı şu hallerde ortadan kalkar: ·Çek hesap sahibinin başvurusunun mahkemece kabulü halinde ·Karşılıksız çek bedelinin ödenmesi halinde ·Çek hamilinin talebini geri alması halinde ·Zamanaşımına uğraması halinde 6- Hakkınızda herhangi bir yasaklama kararı alınmamışsa uzlaşma ya da düzeltme yoluna gidilmesi önerilir.