6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Şirketler Hukukuna Getirdiği Başlıca Yenilikler

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun Şirketler Hukukuna Getirdiği Başlıca Yenilikler

01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu birçok yeniliği, çağdaş açılımları ve reformcu yaklaşımları da beraberinde getirmiştir. Yeni Türk Ticaret Kanununun getirdiği yenilikler kanunu hazırlayan en yetkili merci olan Türk Ticaret Kanunu Komisyon Başkanı Prof. Dr. ünal Tekinalp’ in kelimeleriyle “Kanun, Türk ticaret hukukunu sadece AB hukuku ile uyumlaştırmıyor, sadece Basel II’ nin, sadece şeffaflığın ve bilgi toplumunun alt yapısını inşa etmiyor; aynı zamanda genel kabul görmüş finansal raporlama ve denetim ilkelerini yürürlüğe koyup, bilgi teknolojisinin araçlarını kullanmanın ve pay sahipleri demokrasinin yollarını da açıyor. Amaç, düzeyi yüksek, nesnel adaleti hedefleyen, ileri toplum ve ahlak değerlerini koruyan, çağdaş taciri ve şirketleri, yatırımcıyı, taşıtıcıyı, sigortalıyı ve KOBİ’ leri odak noktasına yerleştiren, rekabet gücüne sahip işletmelerin ekonomik hayatımızı şekillendirdiği, uluslararası piyasaların dilini konuşan bir ticaret, endüstri ve hizmet arzı düzeni kurmak ve yaşatmaktır.” şeklinde en doğru ve çarpıcı şekilde açıklanmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu; ticari işletme, ticaret şirketleri, kıymetli evrak, taşıma işleri, deniz ticareti ve sigorta hukuku olmak üzere 6 ayrı kitap ve toplam 1535 maddeden oluşmuştur. Kanunun getirdiği yeniliklerden başlıcalarını ticaret şirketlerine ağırlık vererek ve öncelikle kanunun benimsediği temel ilkeleri belirtmek suretiyle, kısaca şu şekilde açıklayabiliriz: Kanunun Temel İlkeleri
  • Kurumsal yönetişim (yönetim kurulu)
  • Hesap verebilirlik (bağımsız denetim ve işlem denetimi)
  • Şeffaflık (internet sitesi)
  • Sorumluluk hukuku
  • Tazminat ve sigorta hukuku
Tek Kişilik Anonim Şirket ve Limited Şirket Kanunun getirdiği en önemli yeniliklerden biri kuşkusuz tek kişilik A.Ş. Ve L.Ş.’ lerdir. Daha önce en az 2 kişi ile kurulabilen Limited Şirket ve en az 5 kişi ile kurulabilen Anonim Şirket yeni kanun ile birlikte tek kişi olarak da kurulabiliyor. Tek Kişilik Yönetim Kurulu Anonim şirketlerde en az 1 üyeli yönetim kuruluna olanak tanınıyor. Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş 1 veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu olacak. Tüzel kişiler, yönetim kurulu üyesi olabilecek. Yönetim kurulu üyelerinin 4’te 1’inin yüksek öğrenim görmüş olması ve en az 1’ inin TC vatandaşı olup, yerleşim yerinin de Türkiye olması şartı aranacak Yönetim Kurulu üyeleri Pay Sahibi Olmak Zorunda Değil Kanun, yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmalarına ilişkin zorunluluğu kaldırarak, kurulların uzman ve profesyonel kişilerden oluşmasına olanak sağlamıştır. Yönetim kurulu, temsil yetkisini bir veya daha fazla murahhas üyeye veya müdür olarak üçüncü kişilere devredebilir. Ancak en az bir yönetim kurulu üyesinin temsil yetkisini haiz olması şarttır. Esas sözleşmede öngörülmek şartıyla, belirli pay gruplarına, özellik ve nitelikleriyle belirli bir grup oluşturan pay sahiplerine ve azınlığa, yönetim kurulunda temsil edilme hakkı tanımıştır. Yönetim Kurulu Kararına Katılmama Yönetim kurulu üyeleri kararlar hakkında muhalefet şerhi yazabilecekler. Bu şekilde, şirketi zarara uğratacak kararlarda karara katılmama nedeniyle, tazmin koşulundan muaf hale gelmek ya da kararı alan yöneticilerden tazmin isteyebilmek mümkün olacaktır. Pay Sahiplerinin Şirkete Borçlanma Yasağı Pay sahipleri, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz. Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz. Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmayan ilgili maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi hâlde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir. A.Ş.' lerin Kendi Paylarını İktisap Veya Rehin Olarak Kabul Etmesi Anonim şirketler sermayelerinin %10′ nu aşmamak şartı ile kendi paylarını iktisap ya da rehin olarak kabul edebileceklerdir. Ancak bunun için genel kurulun bu konuda yönetim kuruluna yetki vermesi gerekmektedir. İşletme Konusu Dışındaki İşlemlerin Bağlayıcılığı (Ultra Vires Yasağı) Temsile yetkili olanların, şirketin amacı ve işletme konusu dışında üçüncü kişi ile yaptığı işlemler -üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilmediği takdirde- şirketi bağlayacak, bu işlemler nedeniyle şirket sorumlu olacaktır. Şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı sayılmayacaktır. Şirketlerin Birleşme, Bölünme Ve Tür Değiştirmelerine İlişkin Yenilikler Şirket birleşmelerinde aynı türden olma şartı kaldırılarak, farklı türden şirketlerin birleşmesinin önü açılmıştır. Birleşmeye katılmak istemeyen ortaklara “Ayrılma Akçesi” verilmek suretiyle şirketten ayrılması imkanı sağlanmıştır. Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin ancak sermaye şirketlerine ve kooperatiflere bölünebileceği hüküm altına alınmıştır. Tür değiştirmeler de yeniden düzenlenmiş, sermaye şirketlerinin şahıs şirketine dönüşmesi dışında tür değiştirmelere imkan tanınmıştır. Holdinglere Özel Düzenleme Kanunda hukuken ayrı, ancak yönetimsel ve ekonomik açıdan belirli bir bağımlılık düzeyinde olan şirketler topluluğu (holdingler) hukuki düzenlemeye tabi tutulmuş, ilk kez “hâkim şirket” ve “bağlı şirket” terminolojisi kullanılmıştır. Bağlı şirketler her yıl, hâkim şirketler ise yönetim kurulu üyelerinden birinin talebi üzerine hâkimiyet veya bağlılık ilişkileri hakkında bir rapor düzenlemekle yükümlü tutulmuştur. Hâkim ve bağlı şirketler arasındaki ilişkiler düzenlenmiş, hâkim şirketin bağlı şirketi zarara uğratacak talimat vermesi yasaklanmıştır. Riskin Erken Saptanması Ve Yönetimi Komitesi Pay senetleri borsada işlem gören şirketlerde, yönetim kurulu, şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken teşhisi, bunun için gerekli önlemler ile çarelerin uygulanması ve riskin yönetilmesi amacıyla, uzman bir komite kurmak, sistemi çalıştırmak ve geliştirmekle yükümlüdür. Diğer şirketlerde bu komite denetçinin gerekli görüp bunu yönetim kuruluna yazılı olarak bildirmesi hâlinde derhâl kurulur ve ilk raporunu kurulmasını izleyen bir ayın sonunda verir. Komite, yönetim kuruluna her iki ayda bir vereceği raporda durumu değerlendirir, varsa tehlikelere işaret eder, çareleri gösterir. Rapor denetçiye de yollanır. Ticari Defterlere İlişkin Yenilikler Yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin yanı sıra pay defteri, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defterlerinin de noter tarafından tasdiki zorunlu tutulmuştur. Tüm ticari defterlerin açılış ve kapanışlarında noter tarafından tasdiki hükmü düzenlenmiştir. Vakıflar Ve Dernekler de Tacir Sayılabilecek Kanuna göre ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişilikleri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılacaktır. Haksız Rekabet Mevcut kanundaki “haksız rekabet” kavramı yenilenmiştir. Rakipler arasındaki veya tedarik edenler ile müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya diğer şekillerdeki dürüstlük kurallarına aykırı davranışlar veya ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bağımsız Dış Denetim Daha önce şirket bünyesinde bulunan denetim organlarıyla sağlanan iç denetim, yeni kanunla birlikte ilk kez şirketten bağımsız denetçilerle yapılmaya başlandı. Kanunun emredici hükmü gereği, bağımsız denetçilik görevini serbest mali müşavir veya yeminli mali müşavir yüklenmektedirler. Muhasebe Standartları Yeni Ticaret Kanunu ile birlikte şirketler, finansal tabloları (Bilanço, gelir tablosu vb) düzenlerken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uymak ve bunları uygulamak zorundadır. İnternet Sitesi Kurma Zorunluluğu 01.07.2013 tarihi itibariyle bağımsız denetime tabi olan şirketler internet sitesi açmak ve bu sitenin belirli bir bölümünü yayınlanması zorunlu içeriklere ayırmak zorundadır. Bu zorunlu içerik kanunen yapılması zorunlu ilanlar ile şirket yöneticilerinin isimleri, şirketin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmenin merkezi ve şirketin sermayesine ilişkin bilgilerle sınırlandırılmıştır. İnternet sitesi oluşturmayan veya belirlenen içeriklere uymayanlar için kanunun belirli miktarlarda adli para cezaları öngörmüştür. Elektronik Ortamda Hukuki İşlem Tesis Etme Fatura ve benzeri teyit mektuplarının elektronik ortamda hazırlanıp saklanabilmesi, genel kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilmesi, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi hakların elektronik ortamda kullanılabilmesi, yönetim toplantılarının elektronik ortamda yapılabilmesi, tarafların anlaşması durumunda ihbar ve itiraz gibi beyanların da yine internet yoluyla yapılabilmesi mümkün hale gelmiştir. Elektronik Ortamda Ticaret Sicili İşlemleri Yeni Ticaret Kanunu ile ticaret sicili işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesine ve sicil kayıtlarının elektronik ortamda saklanmasına imkân tanınmıştır. Bu yenilikle birlikte Türkiye çapında sicil kayıtlarının elektronik ortamda depolanabilmesi ve bunlara elektronik ortamda ulaşılabilmesi mümkün hale gelecektir. Fatura Ve Teyit Mektuplarında 8 Günlük İtiraz Süresi Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir. Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren “sekiz gün” içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren “sekiz gün” içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.